Demir insanoğlunun eski çağlardan beri kullandığı madenlerden biri olarak hayatımızdaki vazgeçilmez yerini koruyor. İnşaatlardan el aletlerine, arabalardan roketlere, oyuncaklardan bilimsel araçlara varıncaya kadar hayatın her alanında demir madeni kullanılıyor. Oysa demir aslında çok sert ve işlenmesi çok zor olan bir metal olarak nasıl oluyor da insan elinde şekilden şekile giriyor? Demir aletleri yapan, Geleneksel Demircilik sanatkarı demire nasıl şekil veriyor? Demir hangi aşamalardan geçerek kullanışlı aletlere, arabalara, oyuncaklara, masaya, sandalyeye dönüşüyor?
Sıcak Demircilik ustası Abdullah Olmuştur ve yardımcısının maharetli elleriyle demire nasıl şekil verdiğini yukarıdaki videoda izleyebilirsiniz. Geleneksel Demircilik sanatkarı demire nasıl şekil veriyor?
Sıcak Demircilik Sanatı ustaları nasıl çalışıyor ?
Tarım aletleri, Zanaatkarların kullandığı el aletleri, Kancalar, zincirler ve benzeri metal eşyaları, ayrıca demir ve benzeri madeni materyalleri el işçiliğiyle ısıtarak, bükerek, döverek veya kalıplarda şekillendirip işleyen; yeni eserler üreten veya onaran kişiye demirci deniyor.
Demircilik sanatı veya diğer ifadesiyle sıcak demircilik sanatı diğer tüm geleneksel ve modern el sanatlarında kullanılan el aletleri ve gereçlerin yapımını üstlenen bir meslek olmuştur tarihte ve günümüzde… Ayrıca sanayi de kullanılan pek çok el aletinin özel talep ve ihtiyaçlara göre şekillendirilip üretilmesini sağlayan bir meslektir. Demiri arzu edilen ve ihtiyaçları karşılayacak şekilde ve istenilen özelliklere sahip olacak hadde ve sertlikte şekle getirebilen usta eller sadece demircilerdir.
Geleneksel ve modern sanat dallarında taşa, ahşaba, diğer metallere, kağıda, sentetik materyallere vb. şekil vermek, oymak, kesmek için kullanılan keskiler, makaslar, demir kalemler, bir çekiç türü olan madraha, rulet, pense, mengene, spatula gibi kullanılan pek çok el aleti ancak demirci ustaları tarafından özel olarak yapılabilmektedir.
Demirciler genellikle Çekiç, örs, mengene, ocak gibi kendine mahsus araç gereçleri kullanarak demire şekil verip bu tarihi mesleği devam ettirmektedirler. Geleneksel demirciliğin nasıl ve hangi şartlarda yapıldığını yukarıdaki videoda izleyebilirsiniz.
Tarihte ilk demir zırhı yapan ve giyen kişi kimdir?
Binlerce yıldır bu mesleklerin yapıldığını biliyoruz. İslam dininin kutsal kitabı olan Kur’an’da bu konuda geçen ifadelere göre, Hz. Dâvûd, tarihteki tüm demircilerin pîridir ve kendisine ilahi ilhamlarla öğretilen demircilik sanatını genellikle, ulvi bir gayeye hizmet maksadıyla insan kanının akıtılmasını önlemek için zırh yapımında kullanmıştır.
Kur’an’da adı geçen peygamberlerden olan Dâvûd (as) sahip olduğu bu üstün sanat ve mahâretini kılıç imalinde de kullanabilirdi. Fakat O, saldırı silâhı olan kılıç değil; savunma silahı olan zırh yapmıştır.(Kaynak: Elmalılı Hamdi Yazır, Hak Dini-adlı eser, ilgili ayetlerin yorumu).
Ayrıca Enbiya suresindeki bir ayette geçen “zırh yapmayı öğrettik ki savaş darbelerinden sizi korusun” anlamındaki ifadelerde; Davut Peygambere zırh yapmanın ilahi vahi ile öğretmenin amacının, insanın yine insanların saldırılarına karşı korunması olduğu açıklanmıştır. Bir hadisteki bilgiler ışığında da “demircilik sanatını bilen, Tarihte ilk zırh yapan ve giyen kişinin Davut Peygamber olduğu anlaşılıyor.”
Türk Tarihinde demircilik sanatına verilen önem
Çin ve Arap tarihi kaynaklarında ise Türklerin İslam öncesi dönemlerde dahi, eski çağlardan beri demiri en iyi işleyen millet olduğu ifade edilmektedir.
Tarihi kaynaklardan olan Türk destanlarında demircilere sıkça yer verilmesi, demircilerin özel bilgilere sahip olmasından dolayı tehlikeli ve kutsal kişiler olduğuna inanılması; günümüzde Türklerin yaşadığı bölgelerde yeni ölmüş kişinin cenazesi üzerine bıçak, makas gibi demirden yapılmış eşyalar konulması; ve yine bir çok yerde ilçe ve köy isimlerinin Demirköy, Demirciler, Demirci şeklinde kullanılıyor olması gibi bazı emareler, demirin ve demirciliğin Türk kültür ve inanışındaki önemini, manevi değerini göstermektedir.
Eski Türk efsaneleri ve inanışlarına göre: Demirci ustası aynı zamanda, insanlara zarar verdiğine inanılan Albastı ruhunun da en büyük düşmanıydı. Prof. Abdulkadir İnan’ın verdiği bilgiler göre Kazak Türkleri, loğusa kadınları Albastı denilen kötü ruhlardan korumak amacıyla, bir demir parçası veya bir çekici ellerine alarak : “Demirci geldi! Demirci geldi!” Diye bağırırlar ve “Albastı, demirciden korktuğu için, loğusanın yanına yanaşamazmış “ diye inanırlardı.
Binlerce yıldır sürdürülen sıcak demircilik sanatı ve zanaatı da yok olmak üzere maalesef kaybolmaya yüz tutan geleneksel el sanatları gibi… Binlerce yıllık meslekler diyoruz zira gerçekten insanlığın hizmetinde olan meslekler olarak tarihi belge niteliğindeki eserlerin de üretilmesini sağladı demircilik sanatı, diğer geleneksel sanatlar gibi…
Tarihte modern felsefenin etkisiyle modern dönem olarak adlandırılan dönemin başlaması ile Makineleşmenin insan hayatını değiştirmesi sonucu; el emeği ile yapılan sıcak demir dövme zanaatı diğer bir çok geleneksel zanaat gibi büyük zarar gördü. Geleneksel demircilik zanaatına ömrünü adamış büyük ustaların bazıları mesleğini sürdürmeye çalışsa da pek çoğu ekmeğini kazandığı kutsal mekan olarak gördüğü iş yerini kapatmak zorunda kaldı.
Makineleşme bir çok alanda ihtiyaçları karşılayıp, geleneksel sanatları devre dışı bıraksa da sıcak demircilik sanatına hala çok ihtiyaç vardır. Mesela iyi bir bıçak, keser veya balta yapmak için demirin ocakta iyice kızdırıldıktan sonra çifte su verme işlemiyle işlenmesi ve iyice dövülerek üstün özelliklere sahip bir alete dönüştürülmesi gereklidir.
Geleneksel demircilik sanatı ve mesleği kendi içinde dallara ayrılmaktadır:
Kara demircilik:
balta, kazma, orak, saban, çapa, keser, dirgen vb. eserlerin üretimi bu kapsamda yapılır.
Nal-Mıhçılık:
At, eşek, sığır, manda, nal ve mıh gibi ürünler bu sanat dalında faaliyet gösteren ustalar tarafından yapılır.
Soğuk Demircilik:
Nal, mıh dövme, at, eşek ve katır nalı kesmek ve bunları dövmek bu alana girer.
Çilingir:
Kilitlerin yapılması veya açılamayan kilitlerin açılması, tabanca, tüfek ve bunları parçalarının üretimi ile tamiri, kaşağı ve anahtar gibi ürünlerin yapılmasıdır yapılır.
İnşaat Demirciliği ve Tamircilik:
Özellikle son dönemde yoğun olarak öne çıkan demircilik meslek dalıdır. Otomobil ve motorlu taşıt parçalarının üretimi ve tamiri, Traktör tamiri, inşaat makinelerinin tamiri; inşaat demirlerinin kesilip döşenmesi, demir kapı, pencerelerin yapımı, duvarlara takılan özel demirler aparatlar ve kaynak işleri bu meslek alanı kapsamına giren işlerdir.
Demircilikte ustalar, kalfalar ve çıraklar mesleğe has kıyafetler giyerler. Demirci Usta göğüs bölgesinden ayaklarına kadar uzanan meşin bir kıyafet giyer. Kalfa ise ayaklarına kadar uzanan meşin kıyafet giyer ve ayaklarının üzerini koruyan “ayaklık” olarak bilinen meşin aparat kullanılır. Çıraklar da, göğüs bölgesinden dizlerine kadar uzanan meşin veya bezden yapılmış bir önlük giyerler.
Görüldüğü üzere demircilik mesleğinde meslek erbabının giydiği kıyafetler personelin görevlerini gösterdiğini gibi aynı zamanda iş yerindeki hiyerarşiyi de yansıtmaktadır.
Demircilik mesleğinde vurgulanması gereken özelliklerinden biri de her demirci ustasının ve dükkanının kendine özel bir sembolü ve damgasının bulunmasıdır. Tarihten bugüne sürmekte olan bu gelenek üretilen bir malın kalitesini ve hangi usta tarafından yapıldığını simgesel olarak göstermekte ve marka bilinci oluşturması bakımından önem taşımaktadır.
Demircilik sanatında kullanılan alet ve malzemeler:
Çekiçler, Örs ve altlığı, Tav araçları, Varyoslar, Kısaçlar, Delikli pleyt, Yığma pleyt, Demirci konisi, Presler, Ölçü aletleri (metre, çap kumpası, mastar ve şablonlar), Şahmerdan (hava çekiçleri), Testere tezgahı ve profil makas tezgahı gibi aletlerdir. Sıcak demirci usta ve kalfa ve çırakları atölyede ve sürekli ayakta çalışırlar.
Çalışma ortamı oldukça sıcak, ocaktaki ateşten dolayı dumanlı, gürültülü ve kısmen kirlidir. Personel atölyede çalışırken kendi dünyasına bireysel çalışır; Müşterilerle ve diğer çalışanlarla kısa süreli sohbet ve iletişim dışında genellikle aletler ve makinelerle bağlantılı olarak çalışır.
——————————————————————
Konu ile ilgili yapılan aramalar,
sıcak demircilik nasıl yapılır, Türk demircilik sanatı, Türklerde demire ve demircilik sanatına verilen önem, Demir aletler nasıl yapılır, Demire nasıl
Kaynak:
– Hüsamettin Piraz / hobitat.com
– ÇALIŞ, Hikmet (2014). Kahramanmaraş’ta Geleneksel El Sanatları. Akdeniz’in Altın Kenti Kahramanmaraş. Kahramanmaraş İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayını, 315.