"Yenidoğan çetesi" sanıkları adalet önünde hesap veriyor! - BalkayaTV

“Yenidoğan çetesi” sanıkları adalet önünde hesap veriyor!

“Yenidoğan çetesi” davasının duruşması sürüyor. “Yenidoğan çetesi” sanıklarının adalet önünde hesap verme duruşması sürüyor. “Yenidoğan çetesi” sanıkları adalet önünde hesap veriyor!

İstanbul’da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davanın duruşması devam ediyor.

İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine sebep olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı dava devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianame kapsamında, 22’si tutuklu toplam 47 sanık dün hakim karşısına çıkmıştı. 47 sanığın yargılandığı davada hemşire Hakan Doğukan Taşçı, Hemşire Hasan Bahri Gök ve Hemşire Deniz Korkmaz’ın ifadeleri kan dondurdu. Saat 10.00’da başlayan duruşma 45 dakikalık aranın ardından yeniden başladı. Sanıkların savunmaları dinlenirken tüm çete üyelerinin birbirlerini suçladıkları görüldü. İşte tüm Türkiye’nin yakından takip ettiği dava ile ilgili tüm detaylar…

İstanbul

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince adliyenin konferans salonunda yapılan duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu, 8’i kadın 22 tutuklu sanık, 20 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu. Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.

Duruşmayı, çok sayıda avukat ve basın mensubu izliyor.

Duruşma, tutuklu sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasıyla başladı.

Öte yandan salonda ve salonun önünde polis ekiplerince yoğun güvenlik önlemi alındı.

Caniler yeniden hakim karşısında

Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava 2. gününde devam ediyor. Sanık Hasan Basri Gök’ün savunmasının alınmasının ardından mahkeme heyeti tarafından duruşmaya 45 dakikalık ara verilmişti. Verilen aranın ardından duruşma sanık savunmalarıyla devam etti.

"Yenidoğan çetesi" sanıkları adalet önünde hesap veriyor!
“Yenidoğan çetesi” sanıkları adalet önünde hesap veriyor!

İddianameden bazı konular

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtiliyor.

İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK’den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.

Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.

Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor.

Yenidoğan bebekleri katleden sanıklar için Ceza istemleri

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.

Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E’yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

Bu soruşturma ise devam ediyor.

Yenidoğan çetesi olayı nedir, ne oldu? Yenidoğan çetesi hangi hastaneleri kullandı?

Yenidoğan çetesi olayıyla ilgili gündemdeki son haberler ve son gelişmeler tüm Türkiye tarafından takip ediliyor.İstanbul’da, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk eden ve ölümlerine neden olan yenidoğan çetesinde 47 şüphelinin 22’si tutuklandı. Peki, yenidoğan çetesi olayı nedir, ne oldu? Yenidoğan bebek çetesi hangi hastaneleri kullandı? İşte Yenidoğan çetesi olayıyla ilgili gündemden son haberler.

Yenidoğan bebeklerin bazıları, doğumdan sonra yoğun bakıma ünitelerinde özel bakıma ihtiyaç duyuyor.

Yenidoğan Çetesi, bu durumu fırsat bilerek, bebeklerin yoğun bakım ihtiyacı duyan özel durumunu kullanarak kirli para kazanmaya başladı.

Yenidoğan bakımına muhtaç Bebekler, uygun sağlık hizmeti alacakları hastanelere değil, 112 Acil Servisi ile ortak çalışan şüphelilerin seçtiği ve “örgüt adına kârlı görünen” hastanelere gönderiliyordu.

İddianameye göre, çetenin asıl amacı bebeklerin iyileştirilmesinden ziyade, devleti dolandırmak suretiyle daha çok para kazanmaktı. Fakat enfeksiyona açık bir ortam olan yenidoğan ünitelerine yatırılan bebeklerden bazıları, normalden daha uzun süre yatılı kaldıkları veya hiç zorunluluk yokken bu bölüme yönlendirildikleri için, veya gerekli bakım yapılmadığından hayatını kaybetti.

Şüpheliler ayrıca, usulsüz bir şekilde hastanedeki ilaçları satarak maddi kazanç elde ediyordu.

 

Yenidoğan çetesi iddianamesinde bahsi geçen hastaneler şu şekilde sıralanıyor;

“Özel İstanbul Şafak Sağlık Hizmetleri AŞ’ye ait Özel Avrupa Şafak Hastanesi ve Özel İstanbul Şafak Hastanesi, Medilife Sağlık Hizmetleri ve Yonca Sağlık Hizmetlerine bağlı Özel Bağcılar Medilife Hastanesi ve Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Refik Arslan AŞ’ye bağlı Özel Bağcılar Şafak Hastanesi, Beymed AŞ’ye ait Özel Birinci Hastanesi, Doğamed AŞ’ye ait Özel Doğa Hospital Hastanesi, Reyap AŞ’ye ait Özel Reyap İstanbul Hastanesi ve Çorlu Reyap Hastanesi, Ekip Sağlık AŞ’ye ait Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Esenler Güney Hastanesi ve Silivri Kolan Hastanesi’nin yenidoğan yoğun bakım ünitesi, Akabe Sağlık Tesisleri AŞ’ye ait özel Avcılar Hospital Hastanesi.

 

112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket edilip bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine sebebiyet verildiği ve haksız kazanç elde edildiği iddiasına ilişkin soruşturma kapsamında İstanbul’da 9 özel ve Tekirdağ’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edildi.

 

Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, çeteyi yönettiği vurgulanan F.S. ve İ.Ö. ikilisi için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçları yöneltilirken, 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9 aya kadar hapis cezası isteniyor.

Şehir hastanesinde çalışıp bebekleri F.S. ve İ.Ö.’nün kontrolü altındaki yenidoğan ünitelerine “maddi menfaat” karşılığında sevk eden G.M.Ö için aynı suçlardan 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Diğer doktor, hemşire ve sağlık çalışanlarının yer aldığı 18 kişilik gruba da “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi” suçundan 10 ila 437 yıl 6 ay hapis cezası istendi.

Kalan şüpheliler için benzer hapis cezalarının istendiği iddianamede, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi mahkeme heyetine iletildi.

Yine dosyanın soruşturma evresinde çalışan Savcı Y.E.’yi Büyükçekmece’deki makam odasında tehdit ettiği ortaya çıkan, savcıyı ve ailesini suikastla tehdit eden kişilere yönelik yürütülen ayrı soruşturmada jandarmanın gözaltına aldığı 12 kişiden dördü serbest bırakılırken, sekiz şüpheliden beşinin tutuklandığı, üçünün de haklarında adli kontrol kararı çıkarıldığı öğrenildi.

 

Kaynak : AA, NTV, yukselentv.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir