İslam tarihinde ilk kıble, yeryüzünde Kâbe’den sonra inşa edilen İkinci Mescit ve Müslümanlar açısından yeryüzündeki harem alanlarından üçüncüsüdür. Kudüs, dünyadaki 3 büyük inanç (Yahudilik, Hristiyanlık, İslamiyet) açısından merkezi bir kutsallığa sahiptir. Dünya ve insanlık için Kudüs neden önemli ve değerlidir?
Kudüs’ün Önemi nedir? Veya Kudüs neden önemlidir?
İslam tarihinde Müslümanların ilk kıblesidir Kudüs ve Mescidi Aksa… Yeryüzünde insanlık tarihinde Kâbe’den sonra inşa edilen İkinci Mescit ve Müslümanlar açısından yeryüzündeki harem alanlarından üçüncüsüdür.
Kudüs, dünyadaki 3 büyük İlahi din ve inanç (Yahudilik, Hristiyanlık, İslamiyet) açısından merkezi bir kutsallığa sahiptir.
Kronolojik olarak Yahudilik, Hristiyanlık ve İslamiyet açısından birçok özelliğe sahip olan Kudüs, tarihin her döneminde çekiciliğini muhafaza etmiştir.
Dünyaya ve dünya tarihine önemli etkiler yapanbüyük devletler Kudüs’e mutlaka sahip olmak istemişler ve orayı kontrolleri altında tutmak için mücadeleler gerçekleştirmişlerdir.
Kudüs nerede? Kudüs hangi ülkede?
Kudüs şehri, tarih dönemleri süresince birçok medeniyetin hakimiyeti altında yer aldı. Mısır Krallığı, İsrail-Yehuda Krallıkları, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Sasaniler, Emeviler, Fatimiler, Kudüs Krallığı, Eyyubiler, Moğollar, Memlüklüler, Osmanlı İmparatorluğu, Britanya İmparatorluğu ve İsrail gibi birçok devletin eline geçen Kudüs şehri, coğrafi konum olarak da merkezi öneme sahiptir.
İsrail ve Filistin devletinin bugünkü sınırlarının tam ortasında yer alan Kudüs şehri, içinde bulundurduğu kutsal mekanlarla da oldukça önemli bir şehirdir. Mescid-i Aksa, Ağlama Duvarı, Kubbet-Us-Sahra gibi dini açıdan büyük önemi olan yapılara ev sahipliği yapan Kudüs’te günümüzde 800 bin civarı nüfusun olduğu bilinmektedir.
Mescid-i Aksa, Müslümanlarca kutsal kabul edilen ve Müslümanların ilk kıblesi olan mescid olarak bilinir. Kudüs’ün doğusundaki Eski Şehir bölgesinde, Tapınaklar tepesi (Morya) olarak bilinen alanda bulunur: Bu alanın yüzölçümü yaklaşık 144 dönümdür ve Kubbet-üs-Sahra, Kıble Mescidi ve sayısı iki yüze ulaşan birçok esere sahiplik eder. Kubbet-üs-Sahra’nın üzerine kurulduğu kaya bu tepenin en yüksek noktası olarak kabul edilir.
Kudüs, Müslümanların kalplerinde özel bir yere sahiptir;
Kur’an-ı Kerim’de geçen ilgili ayetlere göre kutsal topraklardır:
“Ey halkım Allah’ın sizlere tahsis ettiği kutsal topraklara girin” (Maide Suresi – 22. ayet)
Kur’an-ı Kerim’e göre bereketli topraklardır:
“Bir gece, kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Hz. Muhammed s.a.v.) kulunu Mescid-i Haram’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa’ya götüren Allah (c.c.) noksan sıfatlardan münezzehtir; O (c.c.) gerçekten işiten, görendir.” (İsra Suresi – 1. Ayet)
“Süleyman’ın (a.s.) faydalanması için de, bereketli, kutsal kıldığımız topraklara doğru, onun planlamasına göre kasırga gibi şiddetli esen rüzgârı verdik. Her şey bizim ilmimiz, irademiz, planımız dâhilinde gerçekleşmeye devam etmektedir.” (Enbiya Suresi – 81. Ayet)
Mübarek Mescid-i Aksa’nın bulunduğu mekândır. Peygamberimizin sözleri olan hadislerde Mescid-i Aksayı ziyaret etmek Müslümanlara tavsiye edilmiş ve orada kılınacak namazlara 500 kat daha fazla sevap verileceği müjdelenmiştir.
Filistin ve Kudüs toprakları birçok peygamberlerimizin doğum ve yaşam yeridir. Kur’an-ı Kerim’de adları geçen Hz. İbrahim (a.s.), Hz. Lût (a.s.) Hz. İsmail (a.s.) Hz. İshak (a.s.), Hz. Yakub (a.s.), Hz. Yusuf (a.s.), Hz. Dâvûd (a.s.), Hz. Süleyman (a.s.), Hz. Salih (a.s.), Hz. Zekeriyya (a.s.) Hz. Yahya (a.s.) ve Hz. İsa (a.s.) bu toprakları kendine mesken edinmiştir.
Hz. Muhammed (s.a.v.) Kudüs’ü (Mescid-i Aksa’yı) ziyaret etmiştir.
Filistin ve Kudüs, İsrâ’nın yani gece yolculuğunun ülkesidir. Zira Allah Teala Mescid-i Haram’dan yola çıkan Hz. Muhammed’e (a.s) varış noktası olarak Mescid-i Aksa’yı belirlemiş ve Hz. Peygamber oradan Mirac’a yükselmiştir. Allah (c.c.) böylece hem Filistin ülkesini, hem de bütün peygamberleri bir araya getirip Hz.Muhammed (s.a.v.)’in arkasında namaz kıldırdığı Mescid-i Aksa’yı onurlandırmıştır. Bu aynı zamanda peygamberlerin taşıdığı tevhit mesajının (Tek tanrı inancı) sürekliliğine, peygamberlerin mirasına, imamlığa (onların önderliğine) ve Allah kelamının (Allah’ın sözleri olan Kuran) İslam ümmetine yüklediği sorumluluğa işaret etmektedir.
Doğal olarak Müslümanların kalpleri bu bereketli, kutsal topraklara bağlıdır ve onlar bu topraklar için canlarını vermeye hazırdırlar.
Yahudiler açısından Kudüs ve Mescidi Aksa neden önemlidir?
Milattan Önceki tarihlerde, aynı zamanda İsrail kralı olan Hz. Davut’un bu şehri Birleşik İsrail Krallığı’nın başkenti olarak ilan etmesi,
Hz. Süleyman’ın Mescid-i Aksa’yı (Yahudilere göre “Tapınağı”) Tapınak Dağı’nda (Mescid-i Aksa’nın üzerinde kurulu olduğu yer) yapması,
Burak Duvarı’nın (Yahudilerin Batı Duvarı veya Ağlama Duvarı) bu şehirde bulunması. Bu duvar Yahudilerin dünyadaki en kutsal alanıdır, kıble olarak ta kullanılır,
Mesih’in (İsa Peygamber) Kıyamete yakın zamanlarda buraya ineceğine inanılması,
Cennet ve cehennemin Kudüs’te kurulacağına inanılması. (Bunun için Zeytin Dağı’ndaki kutsal Yahudi Mezarlığı bulunmaktadır)
Hristiyanlar açısından Kudüs ve Mescidi Aksa neden önemlidir?
Hz. Meryem (a.s.)’ın bu topraklarda ailesiyle birlikte yaşaması,
Hz. İsa (a.s.)’ın Kudüs’te Hak dini ve esaslarını o dönemin sapıtmış Yahudi mensuplarına tebliğ etmesi,
Hz. İsa (a.s.)’ın bu dünya üzerindeki hayatının son bölümünü bu topraklarda geçirmesi, (Hristiyanlar’a göre yargılanması, işkence edilerek öldürülmesi, sürüklenmesi ve bugün Kıyamet Kilisesi olarak ta bilinen yerde gömülmesi ve oradan göğe yükselmesi…)
Mesih’in (İsa Peygamber) tekrar Kudüs şehrine geleceğine ve Cennetin Krallığı’nı Mescid-i Aksa’nın bulunduğu yerde kurulacak tahtın üzerinde ilan edeceğine inanılması,
Hristiyanlar’ın hac mekânının Kudüs’te bulunması…
Alıntı
Kaynak : hobitat.com