Türkiye ile Rusya yetkili makamlarının “Minnesota Protokolü” çerçevesinde soruşturmayı birlikte yürüttüğü ve tam bir uyum ve iş birliği içinde çalışmaların sürdürüldüğü belirtiliyor. Soruşturmada 11 şüpheli gözaltında sorgulanıyor.
Saldırganın cep telefonu, HTS kayıtları ve hesap hareketlerinin de incelemeye alındığı soruşturma kapsamında, Rusya’nın Ankara Büyükelçiliğinde çalışan persenolden de Mevlüt Mert Altıntaş’a bilgi veren olup olmadığı da araştırılıyor. Soruşturma sürecinde edinilen ilk bilgilere göre, Altıntaş’ın İlaç kullanıp kullanmadığı araştırılıyor. “İçine kapanık”, “anti sosyal kişilik bozukluğu” bulunduğu düşünülen saldırgan Altıntaş’ın olay gününde veya hayatının diğer dönemlerinde sakinleştirici ilaç veya başka madde kullanıp kullanmadığı da araştırılıyor.
Altıntaş’ın, geçici görevli bulunduğu Diyarbakır’da, 15 Temmuz darbe girişiminden önce 2 gün izin aldığı tespit edildi. İznini Ankara’da geçirdiği anlaşılan Altıntaş’ın bu zaman zarfında neler yaptığı da incelemeye alındı.
Saldırganın olay günü, Yenimahalle Onkoloji Hastanesinden karın ağrısı şikayetiyle rapor aldığı, kendisine rapor veren doktorun eniştesinin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra emniyetten ihraç edilen bir komiser olduğu da kayıtlara girdi.
Saldırıdan sonra üzerinden 3 yedek şarjör ile cebinden 20-25 civarında mermi çıkan Altıntaş’ın üzerinde 75 mermi bulunduğu tespit edildi.
İstanbul’da yürütülen FETÖ soruşturmasında tanık ifadesinde Altıntaş’ın isminin geçtiği, dayısının, Aydın’da askeri darbe girişimi sonrası kapatılan bir dershanenin müdürü olduğu, bazı yakın arkadaşlarının da darbe girişiminden sonra meslekten ihraç edildiği öğrenildi. Canlı ele geçirme ihtimali konusu inceleniyor
Başsavcılık, ayrıca katilin sağ olarak ele geçirilme ihtimali olup olmadığını da araştırıyor. Yetkililer, saldırganın Büyükelçi Karlov’u vurduktan sonra emniyet güçleriyle girdiği çatışmanın görüntülerini ayrıntılı şekilde inceliyor.
Kamera kayıtlarına ve tanık ifadelerine göre, Polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın olay günü 19.05’te Büyükelçi Karlov’u vurduğu, 19.42’de de saldırganın etkisiz hale getirildiği tespit edildi.
Cumhuriyet Halk Partisi’nden yapılan açıklamalarda, saldırıyı gerçekleştiren şahsın sağ ele geçirilmesi gerektiği, böylece onu azmettirenlerin ortaya çıkarılabileceği eleştirileri getirilmişti. Gerekmediği halde saldırganın öldürüldüğü ve böylece azmettiricilerle bağlantının kesilmiş olabileceği yönünde suçlamalarda bulunulmuştu. CHP’den Rus Büyükelçiye suikast olayına ilişkin yapılan açıklamada, Saldırganın etkisiz hale getirilmesi konusunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ekibi sorumludur” ifadeleri kullanılmıştı.